RESSAM, BABASI ve ŞARKILARI
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım. Babamı bir sene sonra ilk defa görecektim. Babam bir senedir cezaevinde yatıyordu. Anneme sorduğum zaman "büyüklerinin gururunu kurtardı. "
Büyükler;hepimizin saygi duyduğu insanlar.
Gurur; herkesin hayatta kalması için önemli bir etken olduğunu biliyorum.
Kurtarmak; Kötü bir şey olmasını engellemek.
Bu bilgiler ışığında üç güzel anlamlı kelimenin geçtiği bir cümlenin sonunda babam nasıl cezaevine girdi?
Yedi yaşında bunları algılamak çok zordu hatta anlamadım. Ama bu olaylardan otuz sene sonra bugünde anlamıyorum.
En yeni elbiselerimi giydim. Ve babamin sevdiği müzisyenlerin şarkılarının olduğu birkaç kaseti bir kutuya koydum ve hediye paketi yaptım. Hızla cezaevine gitmek için sabırsızlanıyordum. Cezaevine geldiğimizde kapıdaki görevliler Hazırladığım kutuyu istediler ve ben vermek istememiştim. "Hayır! O kutunun içindekileri babam açacak!" diye bağırıyordum. Ve sonunda olay büyüdü ve bizi içeri almadılar...Tam bir senedir görmediğim babamı sevdiği muzisyenlerin kasetini vermek istediğim için bizi cezaevi ziyaretine sokmamislardi.
Artık sekiz yaşındaydım ve iki senedir babamı göremiyordum. Yine bir görüş çıktı . Çünkü sıkıyönetim komutanlığı oyle uygun görmüştü. Bu sefer hazırladığım hediyemi bir resim olarak çizdim ve bir zarfa koydum.
Yine aynı ritueller, yine aynı sıkıntılar. Görevliler bu sefer resmi gördüler. Ve bana sordular"Bu nedir?"Bende" Ne olacak icat ettiğim yeni cihazlarım " dedim.
"Nedir onlar?" "Ütü içinde teyp, buzdolabı kapağında teyp ve bütün ev eşyalarında teyp çizdim. "
"Ne biçim şey bunlar? Öyle şey olur mu ? Saçma sapan şeyler çizmesini niye engellemiyorsunuz dercesine , öylece annesine bakti görevli...
Bense onca zorluğa rağmen cevap vermeye çalışıyorum " Ben cevap verebilirmiyim?"Tabii ki " dedi görevli aşağılayıcı tarzda gülümseyerek..
"Gecen sene buraya geldiğimde babamin sevdigi bütün şarkıların kasetlerini babama vermeme izin vermemiştiniz. Şimdi bütün bu kasetleri bütün bu teyplerin içine yerleştirerek babama ulastirabiliyorum" dedim. "Herhalde iceri resim sokmak yasak değildir" dediğimde görevlinin gözünden düşen yaşlar resmimi ıslatmamasi için hemen elinden alıp hızlıca babama koşmustum.....
Otuz yıl geçti o şarkıları şimdi çocuklarıyla ve torunlarıyla dinlerken babamın hala gözyaşları yavaş yavaş mujganlarindan ayrılır ve ben o görevliyi merak ederim her resim gördüğünde acaba gözyaşı dökmeye devam ediyor muydu?
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım. Babamı bir sene sonra ilk defa görecektim. Babam bir senedir cezaevinde yatıyordu. Anneme sorduğum zaman "büyüklerinin gururunu kurtardı. "
Büyükler;hepimizin saygi duyduğu insanlar.
Gurur; herkesin hayatta kalması için önemli bir etken olduğunu biliyorum.
Kurtarmak; Kötü bir şey olmasını engellemek.
Bu bilgiler ışığında üç güzel anlamlı kelimenin geçtiği bir cümlenin sonunda babam nasıl cezaevine girdi?
Yedi yaşında bunları algılamak çok zordu hatta anlamadım. Ama bu olaylardan otuz sene sonra bugünde anlamıyorum.
En yeni elbiselerimi giydim. Ve babamin sevdiği müzisyenlerin şarkılarının olduğu birkaç kaseti bir kutuya koydum ve hediye paketi yaptım. Hızla cezaevine gitmek için sabırsızlanıyordum. Cezaevine geldiğimizde kapıdaki görevliler Hazırladığım kutuyu istediler ve ben vermek istememiştim. "Hayır! O kutunun içindekileri babam açacak!" diye bağırıyordum. Ve sonunda olay büyüdü ve bizi içeri almadılar...Tam bir senedir görmediğim babamı sevdiği muzisyenlerin kasetini vermek istediğim için bizi cezaevi ziyaretine sokmamislardi.
Artık sekiz yaşındaydım ve iki senedir babamı göremiyordum. Yine bir görüş çıktı . Çünkü sıkıyönetim komutanlığı oyle uygun görmüştü. Bu sefer hazırladığım hediyemi bir resim olarak çizdim ve bir zarfa koydum.
Yine aynı ritueller, yine aynı sıkıntılar. Görevliler bu sefer resmi gördüler. Ve bana sordular"Bu nedir?"Bende" Ne olacak icat ettiğim yeni cihazlarım " dedim.
"Nedir onlar?" "Ütü içinde teyp, buzdolabı kapağında teyp ve bütün ev eşyalarında teyp çizdim. "
"Ne biçim şey bunlar? Öyle şey olur mu ? Saçma sapan şeyler çizmesini niye engellemiyorsunuz dercesine , öylece annesine bakti görevli...
Bense onca zorluğa rağmen cevap vermeye çalışıyorum " Ben cevap verebilirmiyim?"Tabii ki " dedi görevli aşağılayıcı tarzda gülümseyerek..
"Gecen sene buraya geldiğimde babamin sevdigi bütün şarkıların kasetlerini babama vermeme izin vermemiştiniz. Şimdi bütün bu kasetleri bütün bu teyplerin içine yerleştirerek babama ulastirabiliyorum" dedim. "Herhalde iceri resim sokmak yasak değildir" dediğimde görevlinin gözünden düşen yaşlar resmimi ıslatmamasi için hemen elinden alıp hızlıca babama koşmustum.....
Otuz yıl geçti o şarkıları şimdi çocuklarıyla ve torunlarıyla dinlerken babamın hala gözyaşları yavaş yavaş mujganlarindan ayrılır ve ben o görevliyi merak ederim her resim gördüğünde acaba gözyaşı dökmeye devam ediyor muydu?
Yorumlar
Yorum Gönder