HAYAL
Babasına beş yaşından itibaren dünyayı gezmek istedigini söylüyordu. Babası da onu dinlermiş gibi yapıp sadece kafa sallamakla yetiniyordu.
Artık onbeş yaşına gelmişti. Son iki senedir aynı zamanda hastalığı dolayısıyla limanın yakınlarına tasinmislardi. Çünkü bölgenin en büyük hastanesi limana çok yakındı. Artık onun da çalışması gerektiği anlaşılmıştı. Çünkü en büyük çocuk oydu ve kardeşleri çok ufaktı .
İş aramaya başladığı zaman ilk önce limanda iş aranmaya başladı. Çünkü dünyayı gezme hayali gün geçtikçe artıyordu. Limandaki gemiler ile hayal kurup ileride yapacağı dünya gezisini planlıyordu. O kış çok sert geçmişti. Ve onalti yaşındaydı. Artık gemilerde çalışmak isteğini babasına ciddi ciddi teklif ediyor ve babası da bu fikre şiddetle karşı çıkıyordu. Onun tekrar okula dönmesini arzuluyordu.
Bir sabah arkadaşlarıyla konuşurken bir gemiye mürettebat olarak girmek istediğini anlattı. İki gün sonra yeni işi hazırdı. Ama nasıl babasını ikna edecekti. "Ne gerek var dedi " içinden. Artik yetişkin biriyim dedi ve babasıyla ve ailesiyle hiç konuşmadan gemiye bindi gemi akşam üzeri 19.00 da kalkmıştı.
Akşam 23.00 olduğunda babasi eve gelmeyince limana gitti ve arkadaşlarına oğlunu sordu. Gencler ne cevap vereceklerini bilemiyorlardi. Sonra içlerinden biri olanları anlattı. Babası duracaklari ilk limanı öğrendi ve trenle oraya gitmeye karar verdi.
Üç gün geçmişti ve ilaçlarını almayı unuttuğu için daha kötüleşen baba, limana vardı. Ama hiç hali kalmamıştı. Ve öğleden sonra gelecek oğlunun gemisini beklemeye başladı.
Beklenen saatte gemi geldi ve içinden bir saat sonra oğlu indi. Birbirlerine baktılar. Babasının perişan halini görünce tek bir cümle konuştu. "Bir daha hiç gemiye bitmeyeceğim ve okuluma devam edeceğim."
Gerçekten gemiye hiç binmedi ama "Seksen günde devrialem" i yazarak hayalini gerceklestirmisti Jules Verne ....
Babasına beş yaşından itibaren dünyayı gezmek istedigini söylüyordu. Babası da onu dinlermiş gibi yapıp sadece kafa sallamakla yetiniyordu.
Artık onbeş yaşına gelmişti. Son iki senedir aynı zamanda hastalığı dolayısıyla limanın yakınlarına tasinmislardi. Çünkü bölgenin en büyük hastanesi limana çok yakındı. Artık onun da çalışması gerektiği anlaşılmıştı. Çünkü en büyük çocuk oydu ve kardeşleri çok ufaktı .
İş aramaya başladığı zaman ilk önce limanda iş aranmaya başladı. Çünkü dünyayı gezme hayali gün geçtikçe artıyordu. Limandaki gemiler ile hayal kurup ileride yapacağı dünya gezisini planlıyordu. O kış çok sert geçmişti. Ve onalti yaşındaydı. Artık gemilerde çalışmak isteğini babasına ciddi ciddi teklif ediyor ve babası da bu fikre şiddetle karşı çıkıyordu. Onun tekrar okula dönmesini arzuluyordu.
Bir sabah arkadaşlarıyla konuşurken bir gemiye mürettebat olarak girmek istediğini anlattı. İki gün sonra yeni işi hazırdı. Ama nasıl babasını ikna edecekti. "Ne gerek var dedi " içinden. Artik yetişkin biriyim dedi ve babasıyla ve ailesiyle hiç konuşmadan gemiye bindi gemi akşam üzeri 19.00 da kalkmıştı.
Akşam 23.00 olduğunda babasi eve gelmeyince limana gitti ve arkadaşlarına oğlunu sordu. Gencler ne cevap vereceklerini bilemiyorlardi. Sonra içlerinden biri olanları anlattı. Babası duracaklari ilk limanı öğrendi ve trenle oraya gitmeye karar verdi.
Üç gün geçmişti ve ilaçlarını almayı unuttuğu için daha kötüleşen baba, limana vardı. Ama hiç hali kalmamıştı. Ve öğleden sonra gelecek oğlunun gemisini beklemeye başladı.
Beklenen saatte gemi geldi ve içinden bir saat sonra oğlu indi. Birbirlerine baktılar. Babasının perişan halini görünce tek bir cümle konuştu. "Bir daha hiç gemiye bitmeyeceğim ve okuluma devam edeceğim."
Gerçekten gemiye hiç binmedi ama "Seksen günde devrialem" i yazarak hayalini gerceklestirmisti Jules Verne ....
Bence insanlar hayaller kurmalı ve hayallerini gerçekleştirmeye çalışmalı. Kesinlikle Jules Verne'nin yerinde olmak istemezdim.
YanıtlaSilHayalleri zaten onu Jules verne yapmış zaten..
YanıtlaSil