YUMURTA


      İki kardeş her pazar sabahı olduğu gibi  yine dedeleriyle kümese yumurta almaya gideceklerdi.
      Dedesi onlara bir soru sordu. Bu sorunun cevabının ödülünün buyuklugu ,ciddi bir sekilde çocukları düşünmeye itti. Soru " Yumurta ne zaman kırılır?" Soru çok kolaydı ancak tam olarak cevap veremiyorlardı.
      İki kardeş kümese dedelerinden once gidip düşünmeye başladılar. Birisi sadece düşünce kırılır  dedi. Diğeri de hayır!  tamam doğru söyledin  ama civciv de dışarı çıkarken kırılır dedi.  Ve ikisi de birbirine bakakaldılar.
      Sonra ikisinin vardığı nokta ; yumurta iki şekilde  de kırılır.  Ve dedelerine  bu iki seçeneği sunarlar...Dedeleri de "evet! Ama ikisinin arasındaki fark nedir?" diye sordu.
      Yeni bir dilemma ile karşı karşıya kalan iki kardeş kendi kendilerine sesli düşünmeye başladılar.
      Birinde Yumurta düşüyor  kırılıyor digerinde civciv doğmak için  yumurtasını kırıyor. Ama fark nedir? Bulamıyorlar, Bulamıyorlar...
    En sonunda  dedeleri açıklamaya başladı.
Dışarıdan uyarılarla  yumurta kırılır  ama içinden çıkan şey hiçbir şekilde bir işe yaramaz yani çöp olmuştur.  Civciv yeterli olgunluğa gelince kendi kabuğunu kırmaya çalışır , canı  acır  ama sonuçta yeni bir hayata başlamasına sebep olur.
       Degisim  için önce  canlı kalabilmek  gereklidir. Yani Dışarıdan gelen her uyarı sizin değisiminiz için  faydalı olmayabilir.  İçinizden gelen ses sizin kabugunuzu kırıp canınızı acitabilir ama canlı kalırsınız.
 Her zaman içinizden gelen sese güvenin. ...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar